Misak-I Millî Ye Aykırı Olması Ve Türk Milletinin Bağımsızlığını Yok Sayması Nedeniyle Büyük Millet Meclisi Tarafından Tanınmayan Antlaşma Nedir ?

Optimist

New member
**\Misak-ı Millî’ye Aykırı Olan Antlaşma: Türk Milletinin Bağımsızlığını Yok Sayan Bir Anlaşma\**

Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgelerinden biri olan Misak-ı Millî, Osmanlı İmparatorluğu’nun sona ermesinin ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırlarının çizilmesinde önemli bir yer tutmuştur. Misak-ı Millî’nin temel amacı, Türk milletinin vatanını savunmak ve bu topraklarda egemenliğini sağlamak olmuştur. Ancak, bazı antlaşmalar, bu hedeflere ters düşen maddeler içerdiği için, Türk milletinin bağımsızlığını tehdit etmiştir. Bu antlaşmalardan biri, 16 Mart 1921 tarihinde Sovyet Rusya ile imzalanan **Moskova Antlaşması** olarak öne çıkmaktadır. Ancak, Misak-ı Millî’ye aykırı olan ve Türk milletinin bağımsızlığını yok sayan bir diğer önemli antlaşma ise **Sevr Antlaşması**dır. Sevr Antlaşması, hem Türk milletinin bağımsızlığını tehdit etmiş hem de egemenlik haklarını ihlal etmiştir. Bu yazıda, Sevr Antlaşması’nın tarihsel bağlamı, Misak-ı Millî ile olan ilişkisi ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki önemi incelenecektir.

**\Sevr Antlaşması’nın Tarihsel Bağlamı\**

Sevr Antlaşması, 10 Ağustos 1920 tarihinde, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı İmparatorluğu’nu sonlandıran ve Türk milletinin bağımsızlığını tehdit eden bir anlaşma olarak imzalanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşta yenilmesinin ardından, galip devletler olan Fransa, İngiltere, İtalya ve diğer müttefik ülkeler, Osmanlı topraklarını paylaşma kararı almışlardır. Bu karar, Türk milletinin egemenlik haklarını yok sayan bir planı içermekteydi. Sevr Antlaşması, Türk milletinin tarihsel ve kültürel bütünlüğüne, aynı zamanda bağımsızlık mücadelesine doğrudan karşıt bir anlayışla şekillenmiştir.

Antlaşmanın maddeleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun fiilen sona erdiğini ve Türk milletinin bağımsızlığının büyük ölçüde ortadan kalktığını ortaya koyuyordu. Osmanlı toprakları, galip devletlerin himayesine verilmiş, pek çok bölgeye ise yabancı yönetimler atanmıştır. Bu durum, sadece Türk milletinin bağımsızlığını tehdit etmekle kalmamış, aynı zamanda Misak-ı Millî’nin temel ilkeleriyle de çelişmiştir.

**\Misak-ı Millî ile Sevr Antlaşması’nın Çelişkisi\**

Misak-ı Millî, Türk milletinin egemenliğini esas alan bir belgedir. Bu belge, Türk milletinin bağımsızlığını sağlamak amacıyla çıkarılmıştır ve Türkiye’nin sınırlarını çizen önemli bir dokümandır. Misak-ı Millî’nin temel ilkeleri şunlardır:

1. **Doğu Anadolu Bölgesi ve Kars, Ardahan gibi stratejik bölgelerin Türk topraklarına katılması.**

2. **Boğazlar’ın yönetiminin Türkiye Cumhuriyeti’ne verilmesi.**

3. **Ermeni ve Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkı verilmesi (ancak Türk egemenliği altında).**

4. **Osmanlı Devleti’nin milli sınırlarının korunması.**

Sevr Antlaşması ise bu ilkelerle doğrudan zıt bir durumu ortaya koymaktadır. Sevr Antlaşması, Türkiye'nin egemenlik haklarını sınırlayan ve pek çok bölgeyi yabancı devletlere veren bir anlaşma olarak Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi ile örtüşmemektedir. Örneğin, Sevr’de, Doğu Anadolu Bölgesi’ni Ermenistan’a vermek, İzmir’i Yunanistan’a bırakmak ve İstanbul’u ise uluslararası bir yönetim altına almak gibi maddeler yer almaktadır. Bu durum, Misak-ı Millî ile belirlenen sınırlarla çelişmektedir.

**\Sevr Antlaşması’nın Türk Bağımsızlığını Yok Sayan Maddeleri\**

Sevr Antlaşması’nın Türk milletinin bağımsızlığını yok sayan en önemli maddeleri, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurduğu darbelerdir. Bu maddelerden bazıları şunlardır:

1. **Boğazlar’ın Uluslararası Yönetimi:** Sevr Antlaşması, Boğazlar’ın Türkiye’ye ait olmasına rağmen, uluslararası bir komisyon tarafından denetlenmesini öngörüyordu. Bu durum, Türkiye’nin egemenliğini ciddi şekilde sınırlamaktaydı.

2. **İzmir ve Ege Adaları'nın Yunanistan'a Verilmesi:** Sevr Antlaşması, İzmir ve çevresindeki toprakların Yunanistan’a verilmesini öngörerek, Misak-ı Millî’nin Türk egemenliğini koruma hedefini yok saymıştır.

3. **Ermenistan ve Kürdistan Devletleri Kurulması:** Sevr Antlaşması, Ermenistan ve Kürdistan adlı bağımsız devletlerin kurulmasını önermiş, Türk milletinin egemenliğini parçalamayı hedeflemiştir.

4. **İstanbul’un Uluslararası Statüye Sahip Olması:** Sevr, İstanbul’un uluslararası bir yönetim altında olması gerektiğini belirterek, Türk milletinin bu tarihi şehri üzerinde egemenlik kurma hakkını ortadan kaldırıyordu.

**\Sevr Antlaşması ve Büyük Millet Meclisi’nin Tepkisi\**

Sevr Antlaşması, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin doğrudan karşıtıydı ve bu nedenle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kesinlikle tanınmadı. 1920 yılında, Sevr Antlaşması imzalanmış olsa da, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Türk milletinin egemenliğini her şeyin önünde tutarak bu antlaşmanın kabul edilmesine karşı çıktılar.

TBMM, Sevr Antlaşması’na karşı olan tepkisini 16 Mart 1921’de kabul edilen **Moskova Antlaşması** ile göstermiştir. Bu antlaşma, Sovyet Rusya ile yapılan bir anlaşma olup, Ermenistan ve Azerbaycan gibi bölgelere dair kararlara karşılık olarak, Türk milletinin toprak bütünlüğü korunmuştur. Bu, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki en önemli adımlardan birisiydi.

**\Sonuç ve Türk Bağımsızlık Mücadelesi\**

Sevr Antlaşması, Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik haklarını yok sayan bir antlaşma olarak tarihe geçmiştir. Ancak, bu anlaşma Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini engelleyememiştir. 1923 yılında imzalanan **Lozan Antlaşması**, Sevr’in etkilerini tamamen silmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık ve egemenliğini güvence altına almıştır. Bu nedenle, Sevr Antlaşması, hem Misak-ı Millî’yle çelişen hem de Türk milletinin özgürlük mücadelesini yok sayan bir belge olarak tarihin karanlık sayfalarında kalmıştır.

**\Sevr Antlaşması'nın Tanınmama Sebepleri ve Türk Milletinin Bağımsızlık Mucadelesi\**

Sevr Antlaşması, Türk milletinin bağımsızlığını tehdit ettiği için Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından tanınmamıştır. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları, Sevr’in dayattığı toprak parçalanmasını reddederek, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine devam etmişlerdir. Bu direniş, Misak-ı Millî’ye sadık kalınarak başarıya ulaşmış ve sonunda Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları belirlenmiştir. Sevr, yalnızca bir antlaşma değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin simgelerinden birisidir.